Başlarken...

Blog okumak hoşuma gider oldu bir süredir… Hiç tanımadığım insanların umut kırıntılarını paylaşmak, yaşadıkları her ne varsa klavyeye aldıklarıyla irdelemek yerine merakla okumak… heyecan verici olmaya başladı benim için. Sonrasında benimde bir bloğum olmalı ve yaşadıklarımı, yaşadığım bu şehri anlatmayı, tanıtmayı ve güncel olayları duyurmayı hedefledim kendimce. Biraz geç kalsamda bu blogu oluşturdum… En zoru sanırım ilk başlarda neyi nasıl yazacağınızı belirlemek. Hayatta böyle değilmi zaten? Yeni bir şeye başlamadan önce durup düşünür, tartar, irdeler, kafanızda planlarsınız, hazırlık yaparsınız bir süre.

İlk yazdığınız yazı, insanlara sesinizi duyurmanın verdiği haz… Hangi konularda yazayım, hangi içeriklere değineyim, yazı stili nasıl olsun, görselliği nasıl olsun vs. vs. vs. bütün bu acemiliklere rağmen ilk yazınızı yazmaya başlarken içinizdeki coşku sürüklüyor sizi zaten yazmaya… bizi yazmaya… yazdıklarımızı paylaşmaya iten sebep her ne olursa olsun yazmanın ne kadar ciddi, ne kadar düşündürücü ve ne kadar zor bir iş olduğunu daha iyi anlıyorum.

Blog konusundaki tüm acemiliğime rağmen varsıllığımı sizlere bu pencereden aktarmaya çalışacağım. Olurya herhangi bir şekilde sürç-i lisan edersem şimdiden affola…

Hoşça, dostça ve sevgiyle kalın.

Saygılarımla M.Öztürk.